Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Erteleme Sanatı - John Perry

Resim
(Oyalanma, Savsaklama ve Kaytarma Rehberi) " Erteleyen insan, zor ve önemli görevleri vaktinde yerine getirmek için motive edilebilir;  yeter ki, bu görevler daha önemli şeyleri yapmamanın bahanesi olsun. " Bu kitapla ilgili söyleyecek pek bir şeyim yok aslında.Adı üstünde.Ve yazar kitabın içeriğini gayet güzel açıklamış.Okuması eğlenceli, bir günde bitebilen bir kitap..Ama sanırım ders almak istemediğim için sadece eğlendirici buldum.Doğru tespitler ve çözüm yollarından bahsediyor yazar.Artık tembelliğimiz/ertelediklerimiz için kendimizi kötü hissetmememizi söylüyor.E tabi ufak tefek ertelemelerin zararı olmaz. Ama tabi sisteminizi kurmak sizin elinizde..Eğer erteleyen, ama artık ertelemek istemeyen biriyseniz yazarın önerilerini dikkate alıp en azından deneyebilir ve belki de erteleme huyunuzdan vazgeçebilirsiniz..Ya da en azından deneyebilir, kendinize hatırlatmalarda bulunabilirsiniz. Yazarın kendi kitabını tanımlamasına

Müziği Sakın Kapatma! Vol2

Resim
Redd Redd iyi müzik yapıyor derken sözü ağzıma tıkayarak saçmalama dedi.  Kendisinin iyi bir müzisyen olduğunu düşünüyordu. Birine iyi bir müzisyen demeden önce düşünmem gereken bir sürü şey sıraladı. Tıpkı daha önce olduğu gibi onun fikrinin doğru olduğu kanaatini getirdim. Benimki kabullenişti. Çok konuşmayı sevmem. Çok konuşanı da belli bir yerden sonra takip edemem. Zaten ihtiyacım olan konuşmak değildi. İhtiyacım olan tek şey müziği birlikte yaşayabilmekti. Sadece ve sadece sessizce müziği hissedebilmek istiyordum, birlikte... Ve belli ki aradığım o değildi. Redd’in şarkı sözlerinin ciddi hayranıyım. Müzik konusunda teknik bir bilgim yok maalesef. Bilgisi olan insanları ayrı severim yukarıdaki konuş(ama)maya da bakarsak elbette. Müzik dinlemenin benim için ceninken göbek kordonunun yaptığı işlevi yaptığını söylersem yalan söylemiş olmam. Notaların üzerinde devam eden inişli çıkışlı ruh halimi seviyorum. Redd bu konuda beni çok güzel kapana kıstırıyor. Redd’i anlatm

1Film1Kitap - Tuck Everlasting / Ölümsüz Aile - Natalie Babbitt

Resim
Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile...Gün gelir pınarın başına bir genç kız gelir. Ölümsüz Aile, yani Tuck'lar, bu güzel kızın, pınarın suyundan içmesine engel olmak; akıp giden dünyanın, sürekli değişen bir doğanın parçası olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu kanıtlamak zorundadır.Ölümsüz Aile geçtiğimiz yirmi yıl içinde milyonlarca çocuğa ulaştı; birçok dile çevrildi, hem Amerika'da hem de Avrupa'da okullarda okutuldu. Çocuk edebiyatının bu unutulmaz klasiği, nihayet Türk çocuklarının beğenisine sunuluyor. Kesinlikle ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitaptan biri.. "Eğer ölüm yoksa yaşamın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. Biz yalnızca varız, buradayız, yol kenarındaki taşlar gibi. " Evet çocuk kitabı olabilir.Ama bence böyle kitapların kesinlikle yaşı yok.Nas

Sigara Bırakma Günlüğü Part I

Resim
Merhaba. Size "Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu"ndan bahsedeceğim. Sigara isteğimin arttığı bu dönemlerde,kendime ne başardığımı hatırlatmak için yazıyorum bu yazıyı. En başından başlayayım.Sigara içmeye lisenin ikinci sınıfında,16 veya 17 yaşımdayken başladım.Hadi 1 yılı alışma süreci veya az içilen süreç diye tanımlarsak,18 yaşımdan beri günde bir paket içiyordum ve şu an 25 yaşımdayım.Evet 7 yılımı her gün "ben sigara içmeyi seviyorum ya" diyerek geçirdim.Taa ki benim bile anlayamadığım sebebe kadar. Bırakma kararımın öncesinde,çalıştığım yerde,her gün her saat başında sigara içmeye çıkıyordum.E tabi " Bıraksana, çok gençsin" diyenlere, her zaman "Yok ya,iyiyim böyle,seviyorum içmeyi" diyor,sigara içmeyenleri,kokusundan rahatsız olanları anlamıyordum.Hatta komik bir şekilde sigara kokmadığımı düşünüyordum.Ve sigara içip otobüse,dolmuşa bindiğim,ailemle sofraya oturduğum sırada kokuyu almadığım için rahatsız olmuyordum.Ama şimdi ben de &q

Aforizmalar

Resim
Üniversite yıllarıydı. Benden kitap istemişti. Kitaplarla arasının iyi olmadığını, ama getirdiğim kitabı okuyacağını söylemişti. Kitabı götürdüm. George Orwell – 1984. Kitabın arkasını okudu. Kalabalıktık. Biz muhabbet ederken kitabın belli sayfalarını açıp okuyordu. Dikkatimi çekmişti. Ne yaptığını sorduğumda, kitapları bu şekilde okuduğunda az çok içinde anlatılanları anladığını söylemişti. 2 saat sonra oradan kalkarken kitap benim çantamdaydı. Yakışıklı arkadaşımız benim için üzeri kapatılamayacak bir hata yapmıştı. Ne kadar iyi bateri çaldığı ya da müzik zevkinin çok iyi olması bile onu kurtaramadı. Sert düşüncelerim vardı. Kitap okuma kültürünü içine sindirememiş insanlara tahammülüm yoktu. Birkaç ay sonra da hayatımda değildi. Zihninin beni tatmin etmediğini söylemiştim. Bunları neden anlattım? Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık Aforizmalar serisi çıkarmış. Bu seri sırasıyla; Oscar Wilde, F. Nietzsche, Tolstoy, M. D. Sade, F. Kafka ve N. Tesla’dan oluşuyor. Kitaplar old