Mahalleden Arkadaşlar - Selçuk Aydemir
Selçuk Aydemir'i mutlaka duymuşsunuzdur.Duymasanız da kimmiş bu google'layalım bakalım dediğinizde tanıyabilir,yaptığı işlerden mutlaka birine denk gelmiş olabilirsiniz.
Gelelim Selçuk Aydemir'in "Mahalleden Arkadaşlar"ına..Diğer işlerini takip etmiş,izlemiş,çok sesli gülmüş biri olarak kitabını da beğendim.Ama "çok beğendim ooff çok komikti" diyemem.Ama çok kötü,vasat,güldürmedi de diyemem.İki kalın kitap arasında biraz nefes almalık bir kitap oldu benim için.
Biraz nefes almak,öylesine çerezlik,eğlenceli bir kitap aradığınız dönemdeyseniz ya da o döneme gelirseniz,bu kitabı okuyun derim.Özellikle 90's kids :) Ama 90lara ait her şeyi aramayın bu kitapta.Çok yüksek şeyler beklemeyin :)
Keşke bi dizisi,bi filmi olsa..süper olurdu..
Odama geçtim,huzur doluydum.Beş dakika sonra annem geldi.Yatağımın yanına çöktü.Kulağıma o kendine has melodik sesiyle tatlı tatlı fısıldayarak, "Sabah seni kahvaltıdan sonra mı döveyim,kahvaltıdan önce yatağına mı istersin dayağını?Kahvaltıdan önce istersen,saat kurup biraz erken kalkıcam," dedi.
" Zahmet etme hiç anne,kahvaltıdan sonra döversin," dedim.Çıktı annem.Haybeye babadan üfürükten de olsa dayak yemiştim.Annem bu kanı yerde kor muydu?Bendeki de akıldı işte.
Derinliği ölçmek için bir ipin ucuna taş bağlayıp suya sarkıtırlar ya,annem ona benzer kendine has tekniklerle salonun kaç metrekare olduğunu beni kullanarak ölçtü kahvaltıdan sonra.37 metrekare buldu.Tapuda 40 yazıyormuş,işlem hatası yapmış;bir daha denedi,bu sefer doğru sonuca ulaştı.Allah'tan sağlamasını yapma gereği duymadı.Yaptığı ölçümü yeterli buldu.Ben de gaza getirip, "Acımadı ki! Acımadı ki! Daha sert vur! Erkek gibi vur,Yunus gibi vuruyorsun," diye bağırıp durdum dayak boyunca."Duvardan duvara çalma"nın bir deyim olduğunu zannediyordum ki, bir İç Anadolu kadını dövüş biçimiymiş.Ne eşkıyalığım kaldı, ne evin rızkını keyfim için çarçur etmişliğim.Sonra sokağa attı beni.Babam gelene kadar eve girmeme cezası koydu.Milletin anası babası sokağa çıkma yasağı verir,bizimki eve sokmuyordu.
" Yüzünü görürüm sinirim dingilder," deyip kapadı suratıma kapıyı.İyi ki kahvaltıdan sonra dayak yemeyi seçmiştim, ya yoksa aç aç kalacaktım sokakta.Elimde poşet,krampon ve formamla çıktım evden.
4/5 C.
Yorumlar
Yorum Gönder